top of page

Altın Post ve Argonautlar Efsanesi

Güncelleme tarihi: 15 Nis



Altın Post ve Argonautlar Efsanesi
Altın Post ve Argonautlar Efsanesi

Altın Post ve Argonautlar Efsanesi ...

Boiotia'daki Orkhomenos kentinin kralı Athamas'ın ilk eşi olan Bulutlar Tanrıçası Nephele'den Phriksos adlı bir oğluyla Helle adlı kızı olur. Bilahare kralın ikinci eşi olan İno, üvey çocuklarından kurtulmak adına sinsice bir plan hazırlamaya karar verir ve kentteki kadınları, mahsulü arttırmak için toprağa ekilecek tohumları kocalarından habersiz pişirmeye ikna eder. Ekin biçme zamanı geldiğinde ise tabii olarak hiç mahsul alınamaz ve şehirde büyük bir kıtlık yaşanır. Bunun üzerine Athamas halkını açlıktan kurtarmak için neler yapılması gerektiğini öğrenmek üzere Delphoi Tapınağı'na bir heyet gönderir ancak İno yine devreye girer ve kahinlere rüşvet vermek suretiyle tapınaktan alınan kehanetin değiştirilmesini sağlar. Buna göre; Orkhomenos'un felaketten kurtulabilmesinin yegane yolu, kralın çocukları Phriksos ile Helle'nin kurban edilmesinden geçmektedir. Çaresiz kral, ülkesinin geleceğini kurtarmak adına kehaneti uygulamaya karar verir. İki kardeş kurban edilmeye götürüldükleri sırada, gökten anneleri Nephele'nin gönderdiği kanatlı ve altın postlu bir koç iner ((Bkz: Hz. İbrahim) ile (Bkz: Hz. İsmail) / (Bkz: Hz. İshak) 'in kıssası). Velhasıl iki kardeş koçun sırtına binerek kaçar ancak Çanakkale Boğazı üzerinde Helle kayar ve denize düşerek boğulur. Bu olayın akabinde ise Çanakkale Boğazı artık Hellespontos adıyla anılmaya başlanır. ((Bkz: Egeus) ile Theseus'un kıssası / (Bkz: Ege Denizi))


Kardeşinin kaybıyla perişan olan Phriksos yolculuğuna tek başına devam eder, Karadeniz'in doğu sahillerindeki Kolkhis'e ulaşır ve minnetini belirtmek adına koçu Zeus'a kurban eder. Bölgenin kralı olan Aietes, Phriksos'u dostça karşılar ve himayesi altına alır. Aietes'in Khalkiope ile Medea adlı iki kızı ve Apsyrtos isimli bir de oğlu vardır. Phriksos, minnetini göstermek için kurban ettiği koçun altın postunu krala armağan eder ve Khalkiope ile evlenerek Kolkhis'e yerleşir. Aietes de altın postu Ares'in kutsal korusundaki bir meşenin dallarına asar ve koruması için başına bir ejderha diker.


Antik Yunan topraklarının diğer bir köşesinde ise, ileride tanrıların oyunuyla söz konusu iki hadisenin yollarını kesişeceği, bir başka hikâye yazılmaktadır. Teselya'daki İolkos kentinin kralı Kretheus öldüğünde tahta yasal varis olan Aison yerine küçük kardeşi Pelias geçmiştir. Aison, oğlu İason'u kardeşinin hışmından korumak için Pelion Dağı'nda yaşayan Kheiron'un yanına gönderir. Akhilleus ve Asklepios gibi kahramanların öğretmenliğini yapmış olan bilge kentauros'un yanında yetişen İason, burada geleneksel eğitimin yanı sıra tıp eğitimi de alır. İason ismi aynı zamanda "tedavi eden, sağaltıcı" anlamlarına gelmektedir.


İason büyüdüğünde babasına yapılan haksızlığı öğrenir ve hakkı olan tahtı amcasından geri almak için İolkos'un yolunu tutar. Yolculuğu esnasında Anauros Çayı'nı geçmek isteyen yaşlı bir kadın ile karşılaşır. Bu kadın aslında, insanların adil olup olmadıklarını sınamak adına kılık değiştirmek suretiyle yeryüzüne inen Tanrıça Hera'dan başkası değildir. Yaşlı kadına acıyan İason onu sırtına alarak çaydan geçirir ancak bu esnada sandaletlerinden birini akıntıya kaptırarak yitirir.


Hulasa İason, İolkos'a varır ve amcasının karşısına çıkar. Pelias yeğenini gördüğünde tek sandaletli bir gencin tahtını elinden alacağını söyleyen kehaneti hatırlar ve telaşa kapılır. Bunun üzerine İason'u başaramayacağı zor bir göreve koşarak uzaklara göndermeye karar verir. Efsaneye göre; ataları Athamas, oğlu Phriksos'u öldürmeye yeltendiği için Zeus'un Aiolos soyunu lanetlediği söylenmektedir. Lanetin ortadan kaldırılmasının yegane çaresi ise Kolkhis'te bulunan altın postu ata toprağına geri getirmektir. Eğer İason bunu başarabilirse, Pelias tahtı devredeceğine dair söz verir. Görevi kabul eden kahramanımız, üstlendiği misyonu yerine getirebilmek adına çağının en yetenekli gemi ustası olan Argos'tan bir gemi inşa etmesini ister. Tanrıça Athena'nın denetiminde inşa edilen gemiye "hızlı, parlak" anlamına gelen Argo adı verilir. Tayfa olarak ise başta Herakles ve Orpheus gibi dönemin en ünlü yiğitleri bir araya gelecektir. Bu zorlu ve tehlikeli yolculukta Argonotların başlıca koruyucuları Hera ile Athena olacaktır.


Argonotlar, Aietes’in güçlü ve zengin krallığına vardıklarında, kral onları öfkeyle karşılar; zira geliş sebeplerinden şüphelenmektedir. Nihayetinde Aietes, tıpkı Pelias gibi, İason'a altın postu verebileceğini ancak bir dizi zorlu görevi yerine getirmesi gerektiğini ifade eder. Kral, verecekleri sınavlar esnasında İason ve dostlarının öleceğinden emindir. Ancak tanrıların Argonotlar için farklı planları vardır... Kralın kızı Medea, İason'a ilk görüşte âşık olur ve kahramanımıza yardım etmeye karar verir. Prensesin hazırlayıp kendisine verdiği merhemi bedenine sürmesi sayesinde İason, görevleri başarıyla yerine getirir. Şaşkınlık ile karışık bir öfkeye kapılan Aietes, sözünden dönerek postu vermekten vazgeçer. Bu noktada tekrar Medea devreye girer ve onun yardımıyla İason altın postu ele geçirir. Görevlerini başarmanın gururuyla, sevgilisini de yanına katan İason ve cesur yoldaşları, hızlı gemileri Argo'ya atlayarak tekrar İolkos'a geri dönerler.


Argonotlar Efsanesi'ne dair daha fazla bilgi edinmek isteyenlere Rodoslu Apollonios'tan Argonautika adlı eseri tavsiye ediyorum.

Comentarios

Obtuvo 0 de 5 estrellas.
Aún no hay calificaciones

Agrega una calificación

Umur Özer Hakkımda

Hukuk, uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi ve tarih alanlarında eğitim almış biri olarak, analitik düşünceyi ve disiplinler arası bakış açısını ön planda tutuyorum. Akademik yolculuğuma Bilgi Üniversitesi'nde hukuk...

 

Devamını oku

 

Bültenimize Abone Olun

Telif Hakkı © 2025 Umur Özer - Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page